4 Kasım 2016 tarihinde, Türkiye'de Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yönelik bir operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 12 milletvekili ve 75 belediye eş başkanı gözaltına alındı.
Operasyonun gerekçesi, HDP'nin PKK ile bağlantılı olduğu iddiasıydı. Hükümet yetkilileri, HDP'nin Kobani olaylarında PKK'yi desteklediğini ve terör eylemlerine dolaylı olarak yardım ettiğini savundu.
HDP'liler ise operasyonun siyasi bir baskı olduğunu ve hukuksuz olduğunu iddia etti. Parti, operasyonun HDP'nin seçimlerde aldığı oylara bir tepki olduğunu öne sürdü.
Operasyon, Türkiye'de ve dünyada geniş yankı uyandırdı. Türkiye'de, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları operasyonu kınadı. Dünyada ise insan hakları örgütleri, operasyonu "demokratik bir ülkede kabul edilemez bir baskı" olarak nitelendirdi.
Operasyon kapsamında gözaltına alınan HDP'liler, çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı. Tutuklanan HDP'liler, Kobani olaylarında PKK'ya destek verdikleri ve terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla yargılanmaya devam ediyor.
ÇOK SAYIDA HDP’Lİ HÂLÂ CEZAEVİNDE
Öte yandan, HDP’ye dönük baskılar da artarak sürdü. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde kazandığı 65 belediyenin 6'sında da seçilenlere mazbata verilmedi. Bugüne kadar 48 belediyeye ise kayyum atandı. Belediye eş başkanları cezaevine konuldu. Eski eş başkanlar ve milletvekilleri başta olmak üzere binlerce HDP’li halen cezaevinde bulunuyor. Ayrıca son dönemde HDP’ye kapatma davası da açıldı. Gerek iktidar gerek de medya da hemen hemen her gün HDP'yi hedef göstermeye devam ediyor.
