Dört kentte ev baskınları: 19 kişi gözaltına alındı Dört kentte ev baskınları: 19 kişi gözaltına alındı

Erdal Eren, 25 Eylül 1961 tarihinde Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğdu. 1978 yılında Ankara Yapı Meslek Lisesi'ne başladı.

Lise yıllarında devrimci hareketlere ilgi duymaya başladı ve Halkın Kurtuluşu ve Türkiye Devrimci Komünist Partisi'ne katıldı.

2 Şubat 1980 tarihinde, Ankara'da düzenlenen bir gösteride çıkan çatışmada, Piyade Er Zekeriya Önge öldürüldü. Erdal Eren, olay yerinde yakalanarak gözaltına alındı.

Eren, 19 Mart 1980 tarihinde, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde yargılandı. Mahkeme, Eren'i "Piyade Er Zekeriya Önge'yi öldürmek" suçundan ölüm cezasına çarptırdı.

Erdal Eren, 13 Aralık 1980 tarihinde, Ulucanlar Cezaevi'nde idam edildi. İdam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı.

Erdal Eren'in yargılanması ve idam edilmesi, Türkiye'de büyük tepkilere yol açtı. Eren'in ailesi ve avukatları, Eren'in suçsuz olduğunu ve idam cezasının hukuksuz olduğunu savundu. Ancak, Eren'in idam kararı, 12 Eylül Darbesi'nin karanlığında uygulandı.

Erdal Eren, Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli siyasi figürlerden biri olarak kabul edilmektedir. Eren'in idam edilmesi, Türkiye'de insan hakları ve hukukun üstünlüğü mücadelesinin sembollerinden biri haline gelmiştir.

Erdal Eren'in idamının ardından, ailesi ve avukatları tarafından idamın iptali için çeşitli girişimlerde bulunuldu. 2014 yılında, Eren'in avukatları tarafından yapılan başvuru üzerine, Ankara 1. İdare Mahkemesi, Eren'in idam kararının hukuksuz olduğuna karar verdi. Mahkeme, Eren'in ölüm belgesinin iptal edilmesini ve Eren'in ailesine tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Erdal Eren'in idam kararının hukuksuz olduğuna dair karar, Türkiye'de hukuk alanında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Karar, idam cezasının hukuksuzluğuna dikkat çekti ve idam cezasının kaldırılması için yürütülen mücadeleye katkı sağladı.

Editör: Selda Manduz